Amisos Antik Kenti, Samsun’un kuzeybatı bölümünde yer alan Toroman Tepe üzerine ve etrafında yayılım göstermektedir. Nekropol alanı İlkadım İlçesi içerisinde Liman, Cedit, Kalkanca, Baruthane ve Kara Samsun olarak isimlendirilen mahallelerin sınırları içerisinde yer almaktadır.
Ne yazık ki bu gün kentin büyük bir bölümü askeri bölge sınırları içerisinde yer alması nedeniyle detaylı kazı çalışmaları gerçekleştirilememişti. Geri kalan kısımda ise modern şehirleşme sebebiyle büyük bir bölümü deforme hatta yok olmuş durumdadır.
Amisos Tarihi
Samsunun en erken sakinleri Gaskalar olduğu yerel kazılarda ele geçen buluntulardan anlaşılmaktadır Gaşkalar daha sonra Hitit egemenliğine girmiş ve asimile olmuşlardır. Hititler de M.Ö. 1200 yıllarında Frigler tarafından yıkılmıştır.
Friglerden sonra Doğu Karadeniz kıyı şeridinde Kemmerler’in tarih sahnesine çıktığı görülmektedir. Bu bölgeyi ele geçiren Kimmerler Trabzon ve Sinop’u yağmalamışlardır. Lidya kralı Giges Kimmerleri yendikten sonra Ege’nin denizci kavimlerinden olan Miletliler Amisos’a gelip yerleşmişlerdir.
Koloni Süreci
Ege bölgesinde gelişim gösteren kent devletlerinin nüfus artışı ve artı ürünlerin ticari faaliyetlerini sürdürebilmeleri için Pazar alanları oluşturma ihtiyacı doğmuştur. Bu nedenle M.Ö 7.yy sonlarında Karadeniz kıyılarına gelen Greek grupları belirli noktalarda koloni kent devletlerinin oluşmasını sağlamıştır. Amisos kentini M.Ö 6.yy da Kapadokialı bir lider tarafından yönetildiği bilinmektedir. Oldukça küçük olan şehir büyük olasılık bu süreçte sur dışına çıkmamıştır. Şehir daha sonra Roma hakimiyeti ile birlikte geniş bir alana yayılım göstermektedir. M.Ö. 437-435 yılları arasında Perikles büyük bir donanması ile Sinope kıyılarına gelerek büyük bir grubu bu alana yerleştirir.
Buradan ayrılan bir grup Atinalının ise Amisos’a gelerek buranın adını Peiraieos olarak değiştirmişlerdir. Bu süreçte şehirde basılan sikkeler üzerinde Amisos isminin çıkarıldığını ve miletosun sembolü olan baykuş figürünün bulunması bölgede Miletlilerin büyük bir güce sahip olduklarını göstermektedir. Ancak M.Ö 4.yy da şehir pers hâkimiyeti altına girmiştri. M.Ö 334 de Büyük İskender’in Anadolu’ya geçmesi ile Helenistik sürecin başlaması pers hâkimiyetinin zayıflaması sonucu Amisos kentine de bağımsızlık verilir. Büyük İskenderin ölümü ile birlikte komutanları arasında hâkimiyet kargaşası ortaya çıkmış bu kargaşa sırasında Persli Mithridates II, Amisos’u ele geçirir. Devam eden süreçte Amisos antik kenti , en parlak dönemini IV. Mithridates döneminde yaşar. Daha fazla gelişim sağlamak adına batıya doğru ilerleyen VI. Mithridates ise bir çok roma vatandaşını öldürmüş, bu nedenle Roma ile savaşa girmek durumunda kalmıştır. M.Ö 74-64 yılları arasında ise Amisos roma hakimiyetine girmiştir.
Amisos Hazinesi
1995 yılında yol genişletme çalışmaları sırasında birden çok odaya sahip mezar yapısı ortaya çıkarılmış olup iki kadın ve bir erkek iskeleti gün ışığına çıkarılmıştır. Muhtemelen krallığın üst düzey kişilerine ait olduğu düşünülmektedir. Oldukça yüksek bir işçiliğe sahip mezar gömü envanterinde, cam, mermer, madeni ve pişmiş toprak eserle ele geçirilmiştir.
Özellikle altın eserlerde yüksek kalitedeki işçilik açıkça görülebilmektedir. Bu nedenle Amisos antik kenti sakinleri günümüzde Karadeniz Bölgesi’ndeki altın işçiliğinin kökenlerini oluşturduğu açıkça izlenebilmektedir.