Samsun Fransız Konsolosluğu
Mayıs 20, 2023

Samsun’da Uluslararası Ticaret Faaliyetleri

Samsun Fransız Konsolosluğu hakkında bahsetmeden önce şehirdeki yabancı faaliyetlerine genel bir bakış sağlanması gerekmektedir. Samsun şehri, 19. yüzyılın ikinci yarısında gösterdiği gelişimi anlamak için öncelikle yüzyılın ilk yarısında nasıl bir durumda olduğuna bakmamız gerekmektedir. Kaynaklara göre, Samsun başlangıçta ayan-iktidar mücadelelerinin etkisi altında kalan bir yerdi. Ancak merkezi politikalarla ayanlar dönemi sona erdi ve otorite burada sağlandığından dolayı şehir gelişmeye başladı. Bıjışkyan’a göre, Samsun yüzyılın başlarında ticari bir merkezdi ve bu nedenle farklı milletlerden önemli bir nüfusa sahipti.

Trabzon, Samsun, Ordu, Giresun ve Rize limanları, Avrupalıların Osmanlı ürünlerine olan talebini karşılamak için uluslararası deniz ticaretine açıldı. Bu limanlar, Anadolu’nun iç bölgelerine uzanan yollar üzerinde bulunduklarından, bu bölgelerden gelen mallar için bir ihraç kapısı görevi gördüler. Bu süreçte, bu liman şehirlerinin durumları önemli ölçüde gelişti.

Buharlı gemiler, Samsun, Trabzon, Ordu, Giresun ve Rize gibi ara limanları da ziyaret etmeye başladı ve bu şehirleri imparatorluğun ve Avrupa’nın önemli merkezlerine bağladı. Samsun ise Trabzon’a benzer bir stratejik yapıya sahip olan ve önemli bir bölgenin doğal limanı olan bir şehirdi. Samsun, Canik Sancağı’na ek olarak Merzifon, Amasya, Tokat, Sivas, Yozgat, Şebinkarahisar, Kayseri, Harput, Kırşehir ve Diyarbakır gibi Anadolu’nun iç bölgelerinden gelen ürünler için de bir ihraç kapısı niteliğindeydi.

Samsun tarihi Limanı
Samsun Tarihi Limanı

1830’lu yılların sonlarında Samsun’a gelen ve daha sonra Kayseri İngiliz konsolosu olacak olan Henry Suter, şehirde 450 Türk ve 150 Rum ailesinin yaşadığını belirtmiştir. Ayrıca şehirdeki çarşıların sadece bölgesel ticarete değil, daha çok transit ticarete hizmet ettiğini ifade etmiştir. Bu bilgiler ışığında, Samsun şehrinin 19. yüzyılın ikinci yarısında gösterdiği gelişimi daha iyi anlayabiliriz.

Tokat ve Kayseri tüccarları, eskiden mallarını İzmir ve İstanbul’a karayoluyla taşırken artık Samsun limanını tercih etmeye başladılar. Ayrıca, 1838 ticaret anlaşmasının Osmanlı tarım ürünlerindeki tekeli kaldırmasıyla birlikte Samsun bölgesi Avrupa ticaretine açıldı. Bu durum, Samsun’un uluslararası ticarette önemli bir konuma yükselmesine yol açtı ve yeni diplomatik temsilciliklerin burada kurulmasına vesile oldu.

Samsun Fransız Konsolosluğu’nun Kuruluşu

Trabzon’dan sonra hızlı bir gelişim sürecine giren Samsun’da, Fransız konsolosluk birimi kurulması süreci aslında 1830’lu yıllardan itibaren başlamıştı. Fransızların Samsun’a olan ilgilerini, Trabzon’daki Fransız konsolosların raporlarından da görmek mümkündür. 1836 yılı ticaret ve denizcilik raporunda, Outrey Samsun ve Sinop limanlarının durumunu değerlendirmiş ve Fransızların bu limanlarda temsilcilikler açması gerektiği sonucuna varmıştır.

Amasya’da özellikle ticaret yapan Fransız tüccarlar vardı ve bu bölgede Fransa’nın ilgisini çeken bir ipek üretimi mevcuttu. Ayrıca, Samsun’dan Avrupa’ya ihraç edilen ve Fransız tüccarlarının ilgilendiği bir diğer ürün ise sülüktü. Sülük ticaretinden elde edilen kar, 1838 yılında birçok Avrupalıyı Samsun’a çekti.

samsun genel görüntüsü
Samsun genel görüntüsü

Samsun’daki Fransız varlığını artıran bir diğer grup, Katolik misyonerlerdir. Rusların Gürcistan’a girmesinden sonra, Kapuçin misyonerleri oradan ayrılmış ve Karadeniz sahillerine yerleşmiştir. Haziran 1845’te Gürcistan’dan gelen iki Kapuçin misyonerden biri Samsun’a, diğeri ise Sinop’a yerleşti.

Samsun’da Fransız konsolosluğunun kurulması sürecinde bir diğer etkili gelişme, Fransızların Samsun’dan tütün satın almaya başlamasıdır. Tütün, Samsun’un ihracatta en önemli ürünü olarak bilinmektedir. 1841 yılı ihracat rakamlarına göre, ihraç edilen tütün miktarı 6.044 balya olarak kaydedilmiştir.

Samsun tütün kervanı
Samsun tütün kervanı

Hukuki ve ticari işlerden sorumlu olan Numa Doulcet, şehirdeki ilk Fransız konsolosu olarak atandı ve görevine başladı. Doulcet, Samsun’daki görevini Sparado’nun 1890 yılında atanmasına kadar sürdürdü. Ayrıca Doulcet, şehirdeki İngiliz çıkarlarını da gözeterek, İngiliz elçiliğiyle yazışmalar yapan bir görevliydi. Doulcet’in atanmasıyla birlikte, Samsun’da I. Dünya Savaşı’nın başladığı 1914’e kadar “konsolosluk acentesi” olarak açık kalan ve Cumhuriyet Dönemi’nde ise 1925’ten 1935’e kadar “konsolosluk” olarak açılacak olan Fransız temsilciliğinin temelleri atılmış oldu.

Değerlendirme

Samsun’daki Fransız etkilerini günümüzde özellikle bazı mimari yapıla üzerinde görmek hala mümkündür. Hükümet Binası, Samsun Tarihi Tütün Fabrikası, Mıntıka Palas Otel, Samsun Osmanlı Bankası gibi yapılarla birlikte şehrin merkez planlamasında dahi Fransız Mimar imzası bulunmaktadır. Özellikle ticari anlamda faliyet gösteren Fransız vatandaşların Cumhuriyetin ilanı ardından 1935 yılı sonrası şehirden çekilmişlerdir.

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.