1. Anasayfa
  2. Samsun Tarihi

Samsun’da Yasaklanan Gelenek (Öndül Yarışları)

Samsun’da Yasaklanan Gelenek (Öndül Yarışları)
0

Samsun’da Yasaklanan Gelenek (Öndül Yarışları), Samsun köylerinde uzun bir geçmişe sahip. Büyükbaş hayvanların güçlerinin ölçüldüğü, neredeyse 150 yıllık köklü bir geleneğin parçasıdır. Bu gelenekte, önceleri öküzler yarıştırılırdı. Geçmişte, Türk toplumunun en temel geleneği ve geçim kaynağı olan tarım ve hayvancılık, doğal olarak Samsun’da da büyük bir öneme sahipti. Bilindiği gibi, tarım ve hayvancılıkla uğraşanlar için en değerli hayvanlardan biri öküzdü. Bunun sebebi, öküzün emeği ve gücüyle ev halkının geçimini sağlamasıydı. Öküzler, taşıma ve tarlayı sürme işlerini üstlenerek ailelerin en büyük yardımcılarıydı.

samsun öndül yarışları

Samsun’da, köyün önde gelenlerinin de genellikle hayvancılık merakı duyduğunu görmekteyiz. Çünkü atın en iyi örneğini yetiştirmek, öküzün en cesurunu beslemek, köydeki zengin kişilerin en büyük hobilerinden biriydi. Ancak, bu varlıklı köylüler gerektiğinde kendi elleriyle Öndül öküzünü yetiştirirlerdi. Bazı köylüler, kaliteli bir öküz bulmak için çevre ilçelere veya köylere giderlerdi. Ünlü bir öküz, bu işe meraklı olanlar tarafından 10-15 altına bile satın alınırdı.

Öndül Yarışları Nasıl Gerçekleşir?

II. Meşrutiyet döneminde Samsun’da yayınlanmaya başlayan ve Samsun’daki ilk gazete olma özelliğini taşıyan Aks-i Sadâ gazetesinde 1910 yılındaki Öndül yarışları ile ilgili açıklamalar mevcuttur. “Sancağımızın pek çok köyünde Öndül adı verilen tatsız ve zararlı bir gelenek bulunmaktadır ki, her yıl birçok hayvanın sakatlanmasına veya ölmesine, köylüler arasında anlaşmazlıklara ve kavgalara sebep olmaktadır. Öndül nedir ve bu adet hangi ihtiyaca binaen uygulanmaktadır, açıklayalım.

Bazı köylüler, ya olayın şan ve şöhret kazanmak için -ki bu nezaketten uzak ve cehaletle övünmektir- ya da ihtiyacı olan odunu kendi başlarına temin etmek zahmetinden kurtulup köylüler aracılığıyla toplamak için, köylüleri “imeci” olarak adlandırılan bir davete davet ederler. Bu davet için bir sığır veya dana kesilir, otuz ila elli batman arası ekmek hazırlanır

ondul yarisi

Ziyafet gününde davetliler davul ve zurna eşliğinde karşılanırlar. Bu “imeci” adı verilen ziyafetler, aynı köydeki tüm köylülerin yanı sıra, bazen imeciyi düzenleyen zengin ve cömert ağalardan gelen çevre köylerin halkının da katıldığı etkinliklerdir. Her köylü, arabasına bir miktar odun yükler. Arabalarının zorlu ve sabırsızca çıkardığı gürültülere rağmen, bu kuru bir övünmeyle davete koşarlar. Yüklenen odunlar imeci sahibine verilirdi. Çoğu zaman, ziyafete 500 kuruş harcayan imeci sahibi, sadece 150 kuruşluk odun elde eder. Davetliler akşama kadar devam eder ve sonunda herkes doyar. Akşam yaklaştığında Öndül yarışları başlar. Öndül, öküzler arasında yapılan acımasız bir yarışmadır.

Sekiz on arabayı kalın urganlarla birbirine bağlarlar. Arabaların hareketini zorlaştırmak için, tekerlekler arasına ‘Küp’ dedikleri bir metre uzunluğunda ve baldır kalınlığında ağaçlar yerleştirirler. Sonrasında en öne iki öküz takılır. Bu şekilde birkaç takım oluşturulduktan sonra, hepsi bir sıraya dizilir. Boyundurukların her iki yanına birer köylü biner, bir diğer köylü de öküzlerin yularını eline alır. Yarış başlar ve davul zurna çalınır.

Bazı öküz sahipleri, hayvanlarına zarar verilmemesini rica ederler. Ancak bazı cahil köylüler, “Allah’ını seven vursun!” diye bağırır. Sonunda zavallı öküzler hedef alınır ve adeta suç işlemiş gibi acımasızca dövülür, itilir.

Arabaların başlangıç noktasına işaret koyulur. Katarlar yola dizilir. Zavallı öküzler bu dayanılmaz yükü sürüklerler. Ancak sonunda güçleri tükenir, artık bir adım daha ileri gidemezler ve sonunda hayatlarını kaybederler. İşte hangi öküzler araba katarını daha uzak bir mesafeye taşıdıysa birinciliği kazanır. Yarışı kazanan öküz sahiplerine bazen

bir altın, bazen de bir seyahat ödülü verilir. Yarış sona erdiğinde Öndül arabaları davul ve zurna eşliğinde alkışlar. Selamlaşırlar.

Ancak her zaman bu kadar barışçıl olmaz. Birçok kez arabalara engel olmak için konulan kütükler hoşnutsuzluğa neden olur. Kavga başlar. Allah korusun, bazen gürültü azalmadan iş kavgaya kadar gider. Geçen sene Kertme Köyü’nde yaşanan faciayı Mustantik Efendi anlatmıştır.

Demek ki Öndül’ün büyük kötülüklerinden biri köylülerimiz arasına fitne ve hoşnutsuzluk sokmasıdır. En kötüsü, en değerli ve faydalı çift hayvanlarımızın yorgun düşüp bitap düşmesi, çaresiz bırakılmasıdır. Bu yarışa giren öküzlerin çoğu işe yaramaz hale gelip ne arabaya koşulabilir, ne de tarlayı sürebilir hale gelir. Bazı zamanlarda öküzler o kadar dövülür ki dayanamayarak can verir.

Bu durumda çiftçi, öküzünden mahrum kalır ve başka bir öküzü yoksa ya o yıl çift sürmeme kararı almak zorunda kalır ya da tarlalarını satıp yeni bir öküz almak zorunda kalır. Köylülerimizin hem mal varlığını harap etmesi hem de güzel huylarını bozması gibi kötü ve cahilce adetlere karşı mücadele etmek bir borçtur. İşte hükümet, vatandaşlarını mutluluk ve refaha kavuşturmak istiyorsa, kuvvetinin bir kısmını bu tür kötü ve zararlı adetlerin ortadan kaldırılmasına ayırmalıdır.

Öndül Yarışlarının Kaldırılmasına Giden Yol

1910 yılına döndüğümüzde, bu geleniğin esasında köyün önde gelenlerinin yaptığı bir gösteri olduğunu ve hayvanların sadece bir araç olarak kullanıldığını söyleyebiliriz. 2000’li yıllara geldiğimizde, bu geleneğin hayvanseverlerin tepkileri üzerine sona erdiğini görüyoruz. Özellikle 2009’da yapılan Öndül yarışları, bu konuda bir dönüm noktası oldu diyebiliriz.

samsun öndül yarışları

Samsun Hayvanları Koruma ve Yaşatma Derneği, bu yarışların artık hayvanlar için bir zulüm olduğunu iddia ederek bu durumu Samsun Valiliği İl Hayvanları Koruma Kurulu’na şikayet etti. Bunun üzerine İl Hayvanları Koruma Kurulu, yılda bir kez düzenlenen yarışmanın belirli kurallar ve bir komisyon gözetiminde gerçekleştirilmesine karar verdi. Bu gelişmeyle birlikte, yarışma içindeki kuralların değişimi ve tüm hayvanların bir veteriner kontrolünden geçirilmesi kararlaştırıldı. Daha sonra komisyon üyeleri, hayvanlara zulmedilmemesi yönündeki kararları köy camilerinde duyurarak tüm köy halkına ulaştırdı.

Ancak çok sayıda sığır ve manda ile gerçekleşen yarışmada gerekli güvenlik önlemleri alınmadığı ve izleyicilerin yarış alanında bulunmasından dolayı dönemin Samsun Hayvanları Koruma ve Yaşatma Derneği Başkanı Hümeyra Ulubay’ın tepkisini çekti. Bu nedenle yarışmayı düzenleyenler ile Ulubay arasında tartışmalar yaşandı. Ulubay, yarışmada hayvanlara zulmedildiğini ve durdurulmasını talep etti. Bu söylemlerinden sonra yarışmayı izlemeye gelen vatandaşlardan, Ulubay’a karşı tepkiler geldi. Çünkü gelen vatandaşlar, yapılan müdahalenin yarışmanın ve geleneğin heyecanını engellediğini savunuyorlardı.

Sonuç olarak, Öndül yarışları artık Samsun’da zamanla unutulmaya yüz tutmuş bir gelenektir. Bazı geleneklerin kaybolmasına, gerçekten toplum ve yurttaşlık bilincine sahip olan bireyler üzülebilir ve bunlara sahip çıkmak için ellerinden geleni yapabilirler. Ancak maalesef Öndül yarışları için aynı şeyi söylemek mümkün değil. Öndül yarışları, zamanında yapılmış ve Samsun’un tarihinde bir dönem yer bulmuş bir gelenek olabilir; ancak artık bu geleneğin devam etmemesi gerektiği kanaatindeyim ve kent kimliğimizde bu şekilde anılması daha doğru olacaktır.

YAZAR: BURAKCAN KAZAN

Kaynaklar

Sarısakal, Baki, 2007, Samsun Eğlence Tarihi, Samsun Büyükşehir Belediyesi Yayınları, Samsun.

Aks-i Sadâ, 6 Eylül 1326, Sayı: 11.

Milliyet Gazetesi, (24.09.2009). https://www.milliyet.com.tr/cadde/150-yillik-gelenege-hayvanseverler-mudahale-edince-1142530

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir